"...ve doğal olarak uçmak akıllarına gelmediğinden ölümcül bir düşüş başlar. | "and forgetting to fly, they both sink down and down in a great, dying fall, |
"Ayaklar, uçmak için kanatlarım varsa size neden ihtiyacım olsun" | "Feet, what do I need you for if I have wings to fly?" |
"Babamın kanatları üzerinde uçmak... | "To fly on my father's wings |
"Birinci sınıf" ta uçmak gibisi yok! | Nothing like flying first class! |
"Diğer tarafa uçmak? | "fly on the other side? |
"Eğer birisi ısmarlayacaksa sadece birinci sınıfta uçarım." | "I only fly first class when others pay." |
# Kollarında, uçarım # | # Into his arms I would fly # |
# Sadece uçarım, cennete yükselene kadar uçarım # | Then just to fly, up to heaven I would fly. |
- Ben first class'ta uçarım. - Ben de. | I fly first class. yeah, me-- me, too. |
- Evet, çocuğum için uçarım bile. | - Yes, for my child, I'll fly. |
# Her zaman denersin Her zaman uçarsın | ♪ You will always try ♪ You will always fly |
- Binlerce kez uçarsın, ama ilkini hatırlarsın! ? | - Thousands will fly, but remember the first, you know? |
- Çok mu uçarsın? | You fly there a lot? |
..ve uçarsın. | .. and you fly. |
Ama duygularını katarsan daha iyi uçarsın. | But you'll really fly more if it's from the heart. |
"Gör bakalım aşk nasıl uçar gider. | "See how love flies out the door. |
"Hedef etkisiz hâle getirildi" "Karga gece yarısı uçar" falan diyebilirdin. | "Target has been neutralized. The crow flies at midnight." |
"Kargalar geceleri uçar." | "The crow flies at midnight." |
"Sinek uçar" ne demek? | What does it mean - "Fly flies"? |
"Zaman uçar gider." | "time flies." |
"Dosdoğru pencereye uçtum şimşek gibi." | "Away to the window I flew like a flash, |
"Ve yaşadım, uçtum, yansıyan gökyüzünde | "And I lived on, flew on, in the reflected sky |
# Sonraki ay havada uçtum. # | The next one month, I flew in the air |
- 1980 onunla New York'a uçtum. | In 1980 I flew him to New York |
- 5000 km uçtum buraya gelmek için. | -I just flew 3000 miles to be here. |
"Ve ben uçacağım... | "And I will fly |
"Ve senin kanatlarınla uçacağım... | "And I will fly on my father's wings |
- Kollarında uçacağım! | I will fly in your arms! |
Aşkın kanatlarıyla bu duvardan uçacağım. | "On the wings of love I will fly over this wall." |
Bir gün kuşlardan daha yükseğe uçacağım." ' | One day I will fly higher than the birds.'" |
Ama ben zaten uçuyorum! | But I am flying! |
Bir kaçığın yuvasının üstünde uçuyorum burda. | I am flying over the cuckoo's nest here. |
Bir saat içinde Prag'a uçuyorum. | In an hour, I am flying to Prague. |
Birinci sınıfta uçuyorum. | I am flying first class. |
Evet, bu sabah uçuyorum. | Well, yes I am flying this morning. |